DEPRESYON TÜRLERİ

11.02.2017 17:36 812 Görüntülenme

Günlük hayatımızda depresyon kelimesini genellikle birçok duygunun bir araya gelişini betimlemek için kullanırız (üzüntü, hayal kırıklığı, karamsarlık gibi.). Ruh sağlığı uzmanları ise depresyon terimini bundan farklı bir anlamda kullanırlar. Uzmanlara göre depresyon veya depresif rahatsızlık, bir ruh sağlığı uzmanının kontrolünde tedavi gerektiren bir durumdur. Herhangi bir psikoeğitim (psikolojik eğitim) almayan insanlar, bu konuda eğitim alan veya uzmanlığı olan bireylere kıyasla depresyon rahatsızlığının ciddiyetinin farkında olmayabilirler. Bu yüzden depresyondaki arkadaşlarına ya da yakınlarına karşı yeterince anlayışlı davranmayabilirler. Örneğin depresif rahatsızlığı olan kişinin tembel, bencil ya da işleri kaytaran bir insan olduğunu düşünerek ona karşı “Kendini bir an önce toparla”, “Boşver, kafana takma”, “Senin hiçbir şeyin yok”, “Kendine gel artık” gibi sözlerle yardımcı olmaya çalışırken aslında farkında olmadan zarar verirler. Bu yüzden depresyon rahatsızlığını yaşayan kişiler, genellikle arkadaşlarının, ailelerinin ve meslektaşlarının kendilerini yeterince anlayamadıklarını düşünerek onlardan daha da uzaklaşma eğilimi gösterebilirler. Bunun bir nedeni de hastalık numarası yapıyor gibi algılanmalarının onların daha üzülmelerine ve kendilerini suçlamalarına sebebiyet vermesidir. 

Depresyon, hem bedenimizi hem de düşünce ve duygularımızı etkileyen bir ruhsal rahatsızlıktır. Bu nedenle günlük yaşamımızda beslenmemizi, uyku düzenimizi, bedensel dayanıklılık halimizi ve düşünce yetimizi olumsuz olarak etkileyerek işlevselliğimizi bozabilir. 

Zaman zaman kendimizi bunalmış ve isteksiz hissetmemiz depresyonda olduğumuz anlamına gelmeyebilir. Ancak bu durgunluk ve genel isteksizliğimizin ve de hiçbir şeyden zevk almama durumumuzun uzun sürmesi durumunda bir uzmana başvurmak gerekebilir. Çünkü depresyon belirtileri genellikle zamana bırakılarak geçmeyebilirler ve bu konuda bir uzmana başvurulmadığında depresyon belirtileri (veya semptomları) haftalarca, aylarca hatta yıllarca sürebilir. 

Depresyon rahatsızlığını yaşayan bir kişi genellikle üzüntü ve umutsuzluk duygularını şiddetli derecede günlerce ve haftalarca yaşayabilir. Bu olumsuz veya negatif duygu durumlarının yanı sıra kişinin çalışabilme becerisi, günlük olarak beslenmesi ve uyku düzeni gibi bedensel ihtiyaçlarını karşılama düzeninde de bozulmalar olabilir. Depresyonda olan bir kişi ayrıca genellikle umutsuz olmaya ve kimsenin kendisine yardım edemeyeceğini düşünmeye eğilimlidir. Bu olumsuz duygularla beraber kendini suçlama, insanlardan uzaklaşma, sosyal etkinliklerden kaçınma ve tamamen kendi içine kapanıp yalnızlığa yönelerek kendi yaşamına son vermeyi bile düşünebilir. 
Birçok psikolojik veya ruhsal rahatsızlıkta olduğu gibi depresyon rahatsızlığı da kendi içinde birkaç türe ayrılır. Ancak en yaygın türleri Majör depresyon ve distimi olarak bilinen kronik depresyon türleridir. Bunun yanında kendi içinde belirtileri farklılaşan çeşitli depresyon türleri de vardır. 

Majör Depresyon

Çalışamama, uykusuzluk, yemek yiyememe, bir zamanlar keyif alınan aktivitelerden artık zevk alamama, çevrede gelişen olaylara karşı ilgisiz kalma gibi şiddetli düzeyde ruhsal çöküntü belirtileri ile karakterize olan bir ruhsal rahatsızlıktır. Yaşamın anlamını yitirmesi gibi bir duygu ve sürekli bir iç sıkıntısı görülebilir. Bununla beraber ciddi intihar düşünceleri ve hatta girişimleri bile görülebilir. Tedavi için bir ruh sağlığı uzmanına danışılmalıdır. 

Distimi (Kronik Depresyon) 

Distimi, diğer adıyla kronik depresyon, uzun bir süredir devam eden (genellikle 2 yıl ve daha fazla süren) depresif duygu durumudur. Majör depresyona göre semptomları veya belirtileri daha hafif olabilir ve günlük yaşamı etkilemiyor gibi görünebilir. Ancak distimi’nin (kronik depresyon) zamanla Majör depresyona doğru geçme riski de olabilir. Bu yüzden kişinin uzun süredir hafif belirtilerle ortaya çıkan depresif duygu durumu üzerinde durarak bir ruh sağlığı uzmanına başvurması önerilir.

Atipik Depresyon

Depresyondan sık sık üzüntülü ve mutsuz ruh hali gözlenirken Atipik depresyonda genellikle aşırı uçlardaki bazı davranışlar dikkati çeker. Örneğin aşırı yorgunluk, sık sık yemek yeme, yaşanılan olay veya durumlara karşı verilen tepkilerde ani olarak şiddetlenen veya iyileşen ruh hali en sık görülen belirtiler arasındadır. 

Bipolar Bozukluk veya Manik Depresyon

Ruh sağlığı alanında Bipolar bozukluk teriminin yerine bazen de manik depresyon terimi kullanılır. Klinik Psikoloji veya psikiyatri alanında Manik Depresyon, taşkın ya da şiddetli öfke, sevinç veya neşe durumunu ifade eder. Genellikle duygularda sürekli bir şekilde değişken durumlar söz konudur. Aynı zamanda öfke, tahammülsüzlük, aşırı talepkar olma veya isteme, “bencillik” durumu söz konusudur. Kişinin düşünsel düzeyde benlik saygısında artma diğer deyişle kendini aşırı büyük ve değerli görme, yüksek sesle konuşma, konuşmalarda ve çağrışımlarda hızlanma, dikkatte artma ancak kontrollü dikkatte azalma ve düşüncelerde dağınıklık gibi durumlar söz konusudur. Bedensel veya fiziksel olarak da bitmez-tükenmez bir enerji hali aşırı, iştahta bozulmalar ve yüksek sesle konuşmaya bağlı ses kısıklığı ve hipertansiyon görülebilir. Manik depresyon veya Bipolar bozukluğun 2 alt türü vardır: Bipolar I ve Bipolar II. Bipolar l’de, en az bir defa manik dönem geçmişi varken; Bipolar II’de en az bir majör depresyon dönemi ve hipomanik dönem geçmişi vardır.

Mevsimsel Depresyon 

Kış depresyonu, Mevsimsel Afektif Bozukluk ya da Mevsimsel Duygudurum bozukluğu olarak da bilinen bu rahatsızlık özellikle her yıl sonbahar ve kış aylarında görülebilmektedir. Bazen ilkbahar ve yaz mevsiminde oluşan tipi de olabilmektedir. Depresyona ait belirtiler Mevsimsel Depresyonda da görülebilir. 

Postpartum (doğum sonrası) Depresyon

Genellikle yeni anne olanlarda doğumdan sonraki bir ay içinde majör depresyon semptomlarının veya belirtilerinin sergilendiği bir rahatsızlık türüdür. Depresyon semptomunun türü nasıl olursa olsun ruh sağlığı uzmanına başvurmak önemlidir. 

Psikotik Depresyon 

Depresyonun bir türü olan psikotik depresyonda psikozun sanrılı düşünceleri veya diğer semptomlarına (belirtilerine) depresyon belirtileri eşlik eder. Psikotik depresyonda halüsinasyon (varsanı) ve sanrılar (hezeyan) görüldüğü için bu rahatsızlığı yaşayan kişilerde genellikle gerçeklikten kopma görülebilir. Varsanı (hezeyan) veya halüsinasyon, gerçek bir ortamda belirli bir duyuma yol açabilecek hiçbir uyaran (örneğin, bu bir nesne olabilir) yokken kişinin bunu duyumsadığına inanmasıdır. Sanrı (hezeyan) ise kişinin kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması veya yaşamasıdır. Sanrıların (hezeyan) içeriğinde yetersizlik, günahkârlık veya suçluluk, hataları nedeniyle kendisinin veya başka insanların başına felaketlerin gelebileceği gibi içerikler olabilir.

Makale Hakkında Yorum Yap

Henüz hiç yorum yapılmamış, ilk yorumu siz yapabilirsiniz.

Benzer Makaleler

İntihar Tek Çözüm Mü?

08.03.2018 13:23 398 Görüntülenme


İntihar Nedir? Psikolojik kriz, bireyin yaşamının aniden zorlu bir olay karşısında kesintiye uğramasıdır (Caplan,1964). Kişiler bu durumlarda, kendilerine özgü, olaylarla baş etme yöntemleri geliştirirler ve krizleri bu yöntemlerle atlatabilirler. Ancak bazı durumlarda bu yöntemler yetersiz kalabilir ve yaşanılan olay bireyi derinden etkileyebilir. Bu kendine yetememe durumu kişide umutsuzluk ve çaresizlik hissinin oluşmasına sebep olur. Bu hisle birlikte birey çektiği acılara son vermek için karşısına çıkan en çekici yöntem olan intiharı seçer. İntiharı bu denli çekici kılan en temel inanç da hissedilen yalnızlık, çaresizlik, ümitsizlik gibi duyguların ölümle birlikte sona ereceğidir. ...Devamı

Bilişsel Davranışçı Terapi Nasıl Fark Yaratır?

08.03.2018 13:18 313 Görüntülenme


Bilişsel Davranışçı Terapi Nedir? Bilişsel davranışçı terapi etkili psikoterapi çeşitlerinden biridir. Kısa süreli, şimdiki zaman odaklı, sorunla ilgili doğru olmayan düşünce ve davranışı değiştirmeye yönelik bir terapidir. Bilişsel davranışçı terapi sadece o anki sorunu çözmeyi değil, danışanın günlük yaşantısında karşılaşabileceği sorunları çözmesine yardımcı özel teknikleri de öğretmeyi amaçlar. ...Devamı

Panik Bozukluk

08.03.2018 13:15 283 Görüntülenme


Panik Atak Nedir? Panik atak belirli rahatsızlıklarla birlikte görülen, beklenmedik bir anda ortaya çıkan, çarpıntı, kalp atışında hızlanma, terleme gibi bedensel belirtilerle birlikte delirme, kontrolünü kaybetme ve ölüm korkusunun da eşlik ettiği yoğun kaygı nöbetidir. Bu kaygı nöbeti kendisini nefes almakta güçlük, çarpıntı, titreme, baş dönmesi, boğuluyor gibi olma, bayılma hissi, vücudun farklı bölgelerinde uyuşma ve karıncalanma, soğuk veya sıcak basması gibi çeşitli fiziksel belirtilerle gösterir. Bu belirtilerin hepsi birden panik atak nöbeti yaşayan herkeste görülmez. Bu durumu yaşayan kişiler bulundukları ortamdan kaçmak veya uzaklaşmak üzere yoğun duygular yaşarlar. ...Devamı